Tentürdiyot Neye İyi Gelir? Bir Yara ve Bir Şifa Hikayesi
Kayseri’nin o tipik kış akşamlarından biriydi. Soğuk, şehri kaplamıştı ama ben evdeydim. Ceketimi çıkarıp sıcak bir çay koyarken, birden aklıma eski bir anı geldi. Bazen geçmişe dair anılar, öyle bir zaman diliminde gelir ki, hiçbir uyarı yapmadan, aniden birdenbire zihninizin derinliklerinden çıkar. O gün de böyle oldu. Kısa bir süre önce, canımı sıkan küçük bir yara yüzünden tentürdiyot kullandım. Ve o an, tentürdiyotla ilgili bir sürü şey hatırladım.
O Anı Hatırlıyorum: Bir Yara, Bir Korku
İlk kez o yaşta kullanmıştım. Lisede, okulun bahçesinde arkadaşlarımla oynarken bir şekilde düştüm. Dizim kana batmıştı, acısı ise içimi sızlatıyordu. Hemen okuldaki hemşireye koştuğumda, bana bir şişe tentürdiyot gösterdi. “Bunu sür, geçer,” demişti. O an, hemşirenin sesi bana bir teselli gibi gelmişti, ama başka bir yandan da içimde bir korku vardı. Tentürdiyot deyince, aklıma ilk gelen şey acıydı. O kadar korkmuştum ki, o an, “Bunu sürmek yerine bir an önce iyileşsem de artık acı hissetmesem” diye geçirmiştim içimden.
Yine de söylediklerini dinleyip, o kesik yere tentürdiyot sürmüştüm. İlk başta o yanma hissi, sanki derimi ateşe tutuyormuş gibi geldi. Ama sonra o acı geçmeye başladı. Aslında, o acı, iyileşmenin habercisiydi. Sanki yara biraz daha derinleşmiş ama aynı zamanda, tedaviye doğru bir adım atmıştı.
Tentürdiyot ve Şifa: Acı Olmadan İyileşme Olmaz mı?
Hikayemin başına dönüp baktığımda, o gün fark ettiğim şey şuydu: Tentürdiyot, sadece bir yara iyileştiricisi değildi. O, aynı zamanda duygusal yaraları iyileştirecek bir metafordu. İnsanın ruhunda bazen öyle derin yaralar oluşur ki, kimse onlardan bahsetmez. Ama işte tentürdiyot gibi bir şey gerekir, iyileştirmek için. Sizi acıtacak, korkutacak ama sonunda “geçti” dedirtecek bir şey. İnsan bazen acı çekmeden iyileşmek istemez. Bunu fark etmek biraz zaman alabilir, ama o kesik, zamanla kendini kapatmaya başlar.
O yaradan sonra, hayatımda birkaç kez daha tentürdiyot kullandım. Hangi yaraya iyi gelir diyorsanız, sadece fiziksel değil, ruhsal yaralarımıza da. Bazı günler, bir insanın size söyledikleri kadar acı verici olur. O zaman belki de ruhumuzun iyileşmesi için bir tentürdiyot gibi bir şeye ihtiyacımız vardır. O kadar basit değil mi? Belki de içimizdeki yaraların iyileşmesi de bu kadar basittir, bir adımdan ibaret.
Tentürdiyot, Hatırlatma ve Kendini İyileştirme
Biraz zaman geçti, büyüdüm, hayatımda farklı insanlar, farklı olaylar oldu. Ama tentürdiyot her zaman bana bir şeyleri hatırlatıyordu. Her acıdan sonra, bir iyileşme süreci vardı. Bazen bir yara kapandığında, fiziksel değil, duygusal iyileşme de başlar. İnsan bazen o iyileşme sürecine başlamakta tereddüt eder. Bir arkadaşımın bana söylediği bir söz, o anı hatırlattı: “Bazen acıyı hissederek iyileşmek gerekir.” Bu, o kadar doğru bir şeydi ki! Tıpkı o tentürdiyot gibi… Sizi bir süreliğine yakar, ama sonra bir şifa gelir.
Birçok kez düşündüm, bir yara ne zaman iyileşir? Dışarıdan bakınca her şey yolunda gibi görünür, ama içerideki o acıyı kimse göremez. İnsan bazen, dışarıdaki yaralarına bakarken, içindeki acıyı unutur. Oysa dışarıdaki yara ne kadar acıtıyorsa, içindeki de o kadar derindir. Ve zamanla, her ikisi de iyileşir.
Şimdi Ne Düşünüyorum?
Bugün, o eski anıyı düşündüm ve tentürdiyot hakkında ne düşündüğümü merak ettim. Bir yara iyileştiricisi olarak, evet, tentürdiyot çok iyi gelir. Ama bir ruhu iyileştiren bir güç de var onda. Belki de hayatımızda zaman zaman acıya ihtiyaç duyarız ki, gerçekten şifayı bulalım. Her ne kadar acı olsa da, o iyileşme süreci, kendimizi keşfetmemize yardımcı olur.
Şimdi, dizimdeki yara iyileşmiş olsa da, o eski acıyı hatırladım. Tentürdiyotla ne kadar basit bir şekilde iyileşebileceğimi fark ettim. İnsanın hayatındaki her yara, her acı, aslında daha güçlü olmamız için bir fırsattır. Bunu unutmamalıyız. Tentürdiyot neye iyi gelir diye sorarsanız, hem bedensel hem de duygusal yaralarımıza iyi gelir. Hem fiziksel yaralarımızı hem de içsel acılarımızı iyileştirecek güce sahiptir. Ve belki de, bazen acıya dayanmak gerekir ki, sonunda iyileşelim.
Şimdi, bir gün, bir yara aldığınızda, size o eski hemşireyi hatırlatacak bir tentürdiyot şişesini elinizde tutarken, “Bu acı geçecek,” diyebilmelisiniz. Hem bedensel hem de ruhsal her yaradan sonra, her şeyin iyileşmesi mümkün.